İstanbul’un Kağıthane ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki Süleyman Bektaş, gençlik yıllarında kamyon şoförlüğü yaparak geçimini sağlarken bir yandan da model araçlara olan ilgisini keşfetti.
Bitpazarları ve dükkânları gezerek model oyuncaklar toplamaya başlayan Bektaş, zamanla bu objeleri bir koleksiyona dönüştürdü. Şu anda oturduğu binanın giriş katını ofis olarak kullanıyor ve bu alanı model araçlarla süsleyerek adeta bir müzeye dönüştürdü.
Bektaş’ın koleksiyonunda, klasik araçlardan iş makinelerine, kara, hava ve deniz taşıtlarından askeri ve uzay araçlarına kadar farklı türde yaklaşık 800 model yer alıyor. İlk model aracını aldıktan sonra her bir aracın türünü, menşesini, satın alındığı yeri ve fiyatını not alarak kaydeden Bektaş, koleksiyonunda Sovyet dönemine ait bir model uçaksavarın sertifikasına da sahip.
İlk zamanlar klasik otomobillere odaklanan Bektaş, zamanla helikopter, itfaiye, iş makineleri gibi çeşitli model araçlar toplamaya başladı. Koleksiyonundaki Sovyet dönemi araçlarının özel bir yeri olduğunu ve bunların şu anda nadir bulunan parçalar olduğunu vurguladı.
Bektaş, model araç tutkusu hakkında, “Bu bir hastalık haline geldi. Cumartesi, pazar gününü zor bekliyordum. Esnafla ilişkimiz o kadar gelişti ki, artık bazı araçlar bizim için ayırılıyor” dedi. Koleksiyonundaki her bir aracın ona geçmişi hatırlattığını, kamyonculuk yaptığı yıllara, hafriyat işlerine ve hatta askeri geçmişine götürdüğünü belirtti.
Bektaş, koleksiyonculuğun maddi bir mesele olmadığını, tamamen bir tutku meselesi olduğunu söyledi. Araçların temizliğini titizlikle kendisi yaptığını, bazen torunlarının da yardımcı olduğunu ekledi. Torunlarının koleksiyona olan ilgisinden memnun olan Bektaş, “Muhtemelen koleksiyon devam eder, hatta onlar daha profesyonelce bu işi yapacaklar” dedi.
